24 Şubat 2019 Pazar

ingilizce Soru Questions

"Asya nerede?"

Çeviri:Where is Asia?

"Kim Fransa'yı sever?"

Çeviri:Who likes France?

"Where is England?"

Çeviri:İngiltere nerede?

21 Şubat 2019 Perşembe

ingilizce bağlaç Conjunctions


"Evet veya hayır"

Çeviri:Yes or no

"Ben yerken okurum."

Çeviri:I read while I eat.

"Ne zaman istersen makarna ye."

Çeviri:Eat pasta whenever you want.

2 Şubat 2019 Cumartesi

ingilizce geniş zaman Skill Verbs Present


"Filler yürür."

Çeviri:The elephants walk.

"Onu yaz."

Çeviri:Write it.

"Ben yüzerim ve o yüzer."

Çeviri:I swim and he swims.

"O yürür."

Çeviri:She walks.

1 Şubat 2019 Cuma

ingilizce renkler Colors


"Siyah bir renk midir?"

Çeviri:Is black a color?

"O pembe bir gömlek giyer."

Çeviri:He wears a pink shirt.

"The animals have colors."

Çeviri:Hayvanlar renklidir.

"The plates are brown."

Çeviri:Tabaklar kahverengidir.

14 Aralık 2018 Cuma

ingilizce Nitelikler - Attributes

The park has a new look this year.
Anlamı: Parkın bu yıl yeni bir görünüşü var.

"Quality is more important than quantity."

Çeviri:Nitelik nicelikten daha önemlidir.

"Knowledge is power."

Çeviri:Bilgi güçtür.

"Do not use too much force."

Çeviri:Çok fazla kuvvet kullanmayın.

"Can you see the difference?"

Çeviri:Sen farkı görebiliyor musun?

10 Aralık 2018 Pazartesi

ingilizce Şartlı Geçmiş - Conditional Perfect


"I would have written that chapter."

Çeviri:Ben o bölümü yazardım.

"I would have changed my answer."

Çeviri:Ben cevabımı değiştirirdim.

"I would have considered that university."

Çeviri:Ben o üniversiteyi dikkate alırdım.

"We would have considered that house."

Çeviri:Biz o evi göz önüne alırdık.

7 Aralık 2018 Cuma

ingilizce olaylar - Events

There is a bus stop in front of the hotel.
Anlamı: Otelin önünde bir otobüs durağı var.

"Lunch starts in a few moments."

Çeviri:Öğle yemeği birazdan başlar.

"The discussion is over."

Çeviri:Tartışma bitti.

26 Kasım 2018 Pazartesi

ingilizce işletme Business


"This product is for sale."

Çeviri:Bu ürün satılıktır.

"I thank the board of directors."

Çeviri:Yönetim kuruluna teşekkür ederim.

"More business?"

Çeviri:Daha mı fazla iş?

"The health insurance is free of charge."

Çeviri:Sağlık sigortası ücretsizdir.

25 Kasım 2018 Pazar

ingilizce Kiplik Fiil


"I am not a bird, but I would like to be one."

Çeviri:Ben bir kuş değilim, ama olmayı isterdim.

"What else can I do?"

Çeviri:Ben başka ne yapabilirim?

"I am cold. May I close the window?"

Çeviri:Ben üşüdüm. Pencereyi kapatabilir miyim?

23 Kasım 2018 Cuma

ingilizce miş+Gelck / miş+Gelecek


"You will have created the menu."

Çeviri:Siz menüyü oluşturmuş olacaksınız.

"We will have found more on Saturday."

Çeviri:Biz cumartesi günü daha fazlasını bulmuş olacağız.

"She will have taken her key."

Çeviri:O, anahtarını almış olacak.

"You will have called your boyfriend."

Çeviri:Erkek arkadaşını aramış olacaksın.

"She will have taken the medicine to the hospital."

Çeviri:O, ilacı hastaneye götürmüş olacak.

"We will have received the cellphones."

Çeviri:Biz cep telefonlarını teslim almış olacağız.

"I will have found the keys."

Çeviri:Ben anahtarları bulmuş olacağım.

"We will have created a language."

Çeviri:Biz bir dil yaratmış olacağız.

"We will have called the police."

Çeviri:Biz polisi aramış olacağız.

"Who will have taken my toothpaste?"

Çeviri:Diş macunumu kim almış olacak?

"He will have received his telephone."

Çeviri:O, telefonunu teslim almış olacak.

"She will have found the documents by the time she finds the bag."

Çeviri:Çantayı bulana kadar, belgeleri bulmuş olacak.

"By then, you will have called someone else."

Çeviri:Sen o zamana kadar başka birini aramış olacaksın.

"You will have received the computers by Thursday."

Çeviri:Sen perşembeye kadar bilgisayarları teslim almış olacaksın.

"Bu değişiklik gelecek aya kadar daha fazla iş yaratmış olacak."

Çeviri:This change will have created more jobs by next month.
-----------------------------------------

"He will have returned to his country."

Çeviri:O, ülkesine geri dönmüş olacak.

"We will have chosen this desk."

Çeviri:Biz bu çalışma masasını seçmiş olacağız.

"We will have decided to walk."

Çeviri:Biz yürümeye karar vermiş olacağız.

"The animal will have died without water."

Çeviri:Hayvan su olmadığından ölmüş olacak.

"He will have sent a letter."

Çeviri:O, bir mektup yollamış olacak.

"We will have died without your help."

Çeviri:Biz sizin yardımınız olmadan ölmüş olacağız.

"They will have chosen to be friends."

Çeviri:Arkadaş olmayı seçmiş olacaklar.

"My wife will have decided by tomorrow."

Çeviri:Benim karım yarına kadar karar vermiş olacak.

"I will have returned."

Çeviri:Ben geri dönmüş olacağım.

"She will have sent flowers."

Çeviri:O, çiçek yollamış olacak.

"She will have decided to sleep."

Çeviri:O, uyumaya karar vermiş olacak

"She will have returned."

Çeviri:O, geri dönmüş olacak.

"My mother will have chosen a different road."

Çeviri:Benim annem farklı bir yol seçmiş olacak.

"I will have died."

Çeviri:Ben ölmüş olacağım.

En Çok Okunanlar

Present Perfect Tense Yakın zaman kullanımı (Yakın Geçmiş Zaman)

"He has wanted to swim." Çeviri: O yüzmek istedi. "Have you been to the US?" Çeviri: ABD'de bulundun mu ? "My s...