23 Kasım 2018 Cuma

ingilizce miş+Gelck / miş+Gelecek


"You will have created the menu."

Çeviri:Siz menüyü oluşturmuş olacaksınız.

"We will have found more on Saturday."

Çeviri:Biz cumartesi günü daha fazlasını bulmuş olacağız.

"She will have taken her key."

Çeviri:O, anahtarını almış olacak.

"You will have called your boyfriend."

Çeviri:Erkek arkadaşını aramış olacaksın.

"She will have taken the medicine to the hospital."

Çeviri:O, ilacı hastaneye götürmüş olacak.

"We will have received the cellphones."

Çeviri:Biz cep telefonlarını teslim almış olacağız.

"I will have found the keys."

Çeviri:Ben anahtarları bulmuş olacağım.

"We will have created a language."

Çeviri:Biz bir dil yaratmış olacağız.

"We will have called the police."

Çeviri:Biz polisi aramış olacağız.

"Who will have taken my toothpaste?"

Çeviri:Diş macunumu kim almış olacak?

"He will have received his telephone."

Çeviri:O, telefonunu teslim almış olacak.

"She will have found the documents by the time she finds the bag."

Çeviri:Çantayı bulana kadar, belgeleri bulmuş olacak.

"By then, you will have called someone else."

Çeviri:Sen o zamana kadar başka birini aramış olacaksın.

"You will have received the computers by Thursday."

Çeviri:Sen perşembeye kadar bilgisayarları teslim almış olacaksın.

"Bu değişiklik gelecek aya kadar daha fazla iş yaratmış olacak."

Çeviri:This change will have created more jobs by next month.
-----------------------------------------

"He will have returned to his country."

Çeviri:O, ülkesine geri dönmüş olacak.

"We will have chosen this desk."

Çeviri:Biz bu çalışma masasını seçmiş olacağız.

"We will have decided to walk."

Çeviri:Biz yürümeye karar vermiş olacağız.

"The animal will have died without water."

Çeviri:Hayvan su olmadığından ölmüş olacak.

"He will have sent a letter."

Çeviri:O, bir mektup yollamış olacak.

"We will have died without your help."

Çeviri:Biz sizin yardımınız olmadan ölmüş olacağız.

"They will have chosen to be friends."

Çeviri:Arkadaş olmayı seçmiş olacaklar.

"My wife will have decided by tomorrow."

Çeviri:Benim karım yarına kadar karar vermiş olacak.

"I will have returned."

Çeviri:Ben geri dönmüş olacağım.

"She will have sent flowers."

Çeviri:O, çiçek yollamış olacak.

"She will have decided to sleep."

Çeviri:O, uyumaya karar vermiş olacak

"She will have returned."

Çeviri:O, geri dönmüş olacak.

"My mother will have chosen a different road."

Çeviri:Benim annem farklı bir yol seçmiş olacak.

"I will have died."

Çeviri:Ben ölmüş olacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En Çok Okunanlar

Present Perfect Tense Yakın zaman kullanımı (Yakın Geçmiş Zaman)

"He has wanted to swim." Çeviri: O yüzmek istedi. "Have you been to the US?" Çeviri: ABD'de bulundun mu ? "My s...