"This product is for sale."
Çeviri:Bu ürün satılıktır.
"I thank the board of directors."
Çeviri:Yönetim kuruluna teşekkür ederim.
"More business?"
Çeviri:Daha mı fazla iş?
"The health insurance is free of charge."
"I am giving you one dollar."
Çeviri:Ben sana bir dolar veriyorum.
"He is in charge of the sales department."
Çeviri:O satış departmanından sorumludur.
"You import products."
Çeviri:Sen ürün ithal edersin.
"I need two dollars."
Çeviri:Benim iki dolara ihtiyacım var.
"The cook kept the money."
Çeviri:Aşçı parayı sakladı.
"She is doing a business trip."
Çeviri:O bir iş gezisi yapıyor.
"Why do I not have a health insurance?"
Çeviri:Neden benim bir sağlık sigortam yok?
"The board has ten members."
Çeviri:Yönetim kurulunun on üyesi var.
"The sale of the car was fast."
Çeviri:Arabanın satışı hızlıydı.
"I opened my business in the summer."
Çeviri:Ben işletmemi yazın açtım.
"Eğer o daha iyi bir ürün yapsaydı."
Çeviri:If he made a better product.
----------------------------------------
"Where is my credit card?"
Çeviri:Benim kredi kartım nerededir?
"The city is a trade center."
Çeviri:Şehir bir ticaret merkezidir.
"Any operation has risks."
Çeviri:Her ameliyatın riskleri vardır.
"I am reading this job offer."
Çeviri:Ben bu iş teklifini okuyorum.
"The risk is too big."
Çeviri:Risk çok büyük.
In which industries do they work?
Anlamı: Onlar hangi endüstrilerde çalışırlar?
"The gold is mine!"
Çeviri:Altın benim!
"He is a worker in the industry."
Çeviri:O bir endüstri çalışanıdır.
Do not be afraid to take risks ! Risk almaktan korkma!
"I want to pay with my credit card."
Çeviri:Ben kredi kartımla ödemek istiyorum.
"I have to accept your offer."
Çeviri:Ben sizin teklifinizi kabul etmek zorundayım.
"We made a trade."
Çeviri:Biz bir takas yaptık.
"I am reading this job offer!"
Çeviri:Ben bu iş teklifini okuyorum!
"I have positive credit at the bank."
Çeviri:Benim bankada pozitif kredim var.
------------------------------------------------------------------------------
"What is the budget for the project?"
Çeviri:Projenin bütçesi nedir?
"A good contract is necessary."
Çeviri:İyi bir kontrat gerekli.
"We wear the same brand."
Çeviri:Biz aynı markayı giyeriz.
"That was not part of the deal."
Çeviri:Bu anlaşmanın bir parçası değildi.
"The agent is taking money from the bank."
Çeviri:Temsilci bankadan para alıyor.
"Which currency do they have?"
Çeviri:Onlarda hangi para birimi vardır?
"How much is this worth?"
Çeviri:Bu ne kadar eder?
"I have read the contracts."
Çeviri:Ben kontratları okudum.
"The agent is at the hospital."
Çeviri:Temsilci hastanede.
"He is an agent."
Çeviri:O bir temsilcidir.
"The dollar is a type of currency."
Çeviri:Dolar bir para birimidir.
"Please sign the contract."
Çeviri:Lütfen kontratı imzalayın.
"I trust this brand of computers."
Çeviri:Ben bu marka bilgisayarlara güvenirim.
"The department has a great budget."
Çeviri:Departmanın büyük bir bütçesi var.
"Do we have a deal?"
Çeviri:Anlaştık mı?
----------------------------------------------------------------------------------
----------------------------------------------------------------------------------
"What is the cost for advertising a product?"
Çeviri:Bir ürünün reklamını yapmanın maliyeti nedir?
"This is the list of all organizations."
Çeviri:Bu bütün organizasyonların listesidir.
"Fifty-two persons work in the firm."
Çeviri:Firmada elli iki kişi çalışır.
"My wife has received a promotion."
Çeviri:Benim karım terfi aldı.
"We are in the organization."
Çeviri:Biz organizasyonun içindeyiz.
"Where is my advertisement?"
Çeviri:Benim reklamım nerededir?
"That is a good prize for the writer."
Çeviri:O, yazar için iyi bir ödüldür.
"The firm is small."
Çeviri:Firma küçüktür.
"The promotion"
Çeviri:Terfi
"The brand is famous for its advertising."
Çeviri:Marka reklamlarıyla ünlüdür.
"What does this sofa cost?"
Çeviri:Bu kanepe kaç paradır?
"This advertisement is bad."
Çeviri:Bu reklam kötü.
"I still use it in my advertising."
Çeviri:Ben onu hala reklamlarımda kullanırım.
The organization is bigger here.
Anlamı: Organizasyon burada daha büyüktür.
------------------------------------------------------------------
"What is the price?"
Çeviri:Fiyat nedir?
"We are a global company."
Çeviri:Biz küresel bir şirketiz.
"The soup and your check"
Çeviri:Çorba ve hesabınız
"Your yard has a lot of flowers."
Çeviri:Sizin bahçenizde birçok çiçek var.
"It costs time."
Çeviri:O zamana mal olur.
"I have lots of books."
Çeviri:Benim bir sürü kitabım var.
"They hate meetings."
Çeviri:Onlar toplantılardan nefret ederler.
"O yemeyi çok sever."
Çeviri:He likes eating a lot.
"These companies are large."
Çeviri:Bu şirketler büyüktür.
"I did well in the interview!"
Çeviri:Ben mülakatta iyiydim.
"That costs me my job."
Çeviri:O benim işime mal olur.
"It is a global newspaper."
Çeviri:O küresel bir gazetedir.
"She left the company."
Çeviri:O şirketten ayrıldı.
"They pay with a check."
Çeviri:Onlar bir çek ile öderler.
"Our meetings are open to the public."
Çeviri:Bizim toplantılarımız halka açıktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder