7 Aralık 2018 Cuma

ingilizce olaylar - Events

There is a bus stop in front of the hotel.
Anlamı: Otelin önünde bir otobüs durağı var.

"Lunch starts in a few moments."

Çeviri:Öğle yemeği birazdan başlar.

"The discussion is over."

Çeviri:Tartışma bitti.
We know the results of her action.
Anlamı: Onun hareketinin sonuçlarını biliyoruz.

"I do not think of death."

Çeviri:Ben ölümü düşünmem.

"I do not like his actions."

Çeviri:Ben onun hareketlerini beğenmiyorum.

"Can you hear the discussions?"

Çeviri:Sen tartışmaları duyabiliyor musun?

"We were fast at the start."

Çeviri:Biz başlangıçta hızlıydık.

"The bridge is open to traffic."

Çeviri:Köprü trafiğe açık.

"Stop looking at me like that."

Çeviri:Bana öyle bakmayı bırakın

"My action"

Çeviri:Hareketim

"There are death risks."

Çeviri:Ölüm riski var.

"A new cycle starts."

Çeviri:Yeni bir döngü başlar.

"The traffic continues."

Çeviri:Trafik devam ediyor.

"I am not sorry for my actions."

Çeviri:Yaptıklarımdan pişman değilim.

------------------------------------------------------------------------------

"Those are good occasions."

Çeviri:Onlar iyi durumlardır.

"The attack happened in March."

Çeviri:Saldırı Mart'ta oldu.

"I cannot sleep because of the noise."

Çeviri:Ben gürültü yüzünden uyuyamıyorum.

"We won the battle."

Çeviri:Biz savaşı kazandık.

"On that occasion"

Çeviri:O durumda

"Today is a special occasion."

Çeviri:Bugün özel bir durumdur.

"Did you hear the noise?"

Çeviri:Sen gürültüyü duydun mu?

"The battle against time begins."

Çeviri:Zamana karşı savaş başlıyor.

"The attack came from the right."

Çeviri:Saldırı sağ taraftan geldi.

"He will have a heart attack."

Çeviri:O bir kalp krizi geçirecek.

"I heard a noise in the kitchen."

Çeviri:Ben mutfaktan bir gürültü duydum.

"It is a bear attack."

Çeviri:O bir ayı saldırısıdır.

"We lost the battle but not the war."

Çeviri:Biz muharebeyi kaybettik ama savaşı değil.

"Siz gürültüyü duydunuz mu?"

Çeviri:Did you hear the noise?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En Çok Okunanlar

Present Perfect Tense Yakın zaman kullanımı (Yakın Geçmiş Zaman)

"He has wanted to swim." Çeviri: O yüzmek istedi. "Have you been to the US?" Çeviri: ABD'de bulundun mu ? "My s...