6 Temmuz 2018 Cuma

ingilizce iletişim - Communication


"He hears almost all the comments."

Çeviri:O yorumların neredeyse hepsini duyar.

"I like love stories."

Çeviri:Ben aşk hikayelerini severim.

"A network of services"

Çeviri:Bir hizmet ağı

"I am in search of a new house."

Çeviri:Ben yeni bir ev arayışındayım.

"The student wrote a negative comment."

Çeviri:Öğrenci olumsuz bir yorum yazdı.

"His story is an adventure."

Çeviri:Onun hikayesi bir macera.

"The press conference is tomorrow at eight."

Çeviri:Basın toplantısı yarın sekizde.

"The text is too small to read."

Çeviri:Yazı, okumak için fazla küçük.

"He gave you some information."

Çeviri:O sana biraz bilgi verdi.

"What is this story about?"

Çeviri:Bu hikaye ne hakkında?

"In search of new knowledge"

Çeviri:Yeni bilgi arayışında

"No comments"

Çeviri:Yorum yok

"We are a network of professionals."

Çeviri:Biz bir profesyoneller ağıyız.

"The child knows his text."

Çeviri:Çocuk metnini biliyor.

"This is a news program."

Çeviri:Bu bir haber programı.

"There is no communication."

Çeviri:İletişim yok.

"English is a world language."

Çeviri:İngilizce bir dünya dilidir.

"There are no messages."

Çeviri:Mesaj yok.

"She wrote me a postcard."

Çeviri:O bana bir kartpostal yazdı.

"Communication is important."

Çeviri:İletişim önemlidir.

"What are we doing on the Internet?"

Çeviri:Biz internette ne yapıyoruz?

"Odada internet var mıdır?"

Çeviri:Is there Internet in the room?

"She works for Channel Five."

Çeviri:O beşinci kanal için çalışıyor.

"Many people want to learn languages."

Çeviri:Birçok insan dil öğrenmek ister.

"The match is on another channel."

Çeviri:Maç başka bir kanalda.

"Are there any messages for me?"

Çeviri:Benim için mesaj var mı?

"We want to help with the teaching of languages."

Çeviri:Biz dillerin öğretimine yardım etmek istiyoruz.

"I like this television channel."

Çeviri:Ben bu televizyon kanalını seviyorum.

"I have good news."

Çeviri:Benim iyi haberlerim var.

"Is there Internet in the room?"

Çeviri:Odada internet var mıdır?

"But where is the postcard?"

Çeviri:Ama kartpostal nerededir?

"We are watching the news on TV."

Çeviri:Biz haberleri televizyonda seyrediyoruz.

"I need to buy stamps."

Çeviri:Benim pul almaya ihtiyacım var.

"Access to the library is free."

Çeviri:Kütüphaneyi kullanmak bedava.

"My son is a journalist."

Çeviri:Benim oğlum bir gazetecidir.

"She is the best journalist."

Çeviri:O en iyi gazetecidir.

"O en iyi gazetecidir."

Çeviri:He is the best journalist.

"This postcard does not have enough stamps."

Çeviri:Bu kartpostalın yeterince pulu yok.

"Senin internet erişimin yok."

Çeviri:You do not have internet access.
"Erişim ücretsizdir."Çeviri:The access is free.

"Gazeteci doğruyu yazdı."

Çeviri:The journalist wrote the truth.

"You do not have access to the internet."

Çeviri:Sizin internet erişiminiz yok.

"International stamps are more expensive."

Çeviri:Uluslararası pullar daha pahalıdır.

"What is the purpose of the press?"

Çeviri:Basının amacı nedir?

"The network is modern."

Çeviri:İletişim ağı moderndir.

"Do you know where to go to get some information?"

Çeviri:Sen biraz bilgi edinmek için nereye gitmek gerektiğini biliyor musun?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En Çok Okunanlar

Present Perfect Tense Yakın zaman kullanımı (Yakın Geçmiş Zaman)

"He has wanted to swim." Çeviri: O yüzmek istedi. "Have you been to the US?" Çeviri: ABD'de bulundun mu ? "My s...