"It will change everything."
Çeviri:O her şeyi değiştirecek.
"My family will come next week."
Çeviri:Benim ailem önümüzdeki hafta gelecek.
"They will be doctors."
Çeviri:Onlar doktor olacaklar.
"You will break the window."
Çeviri:Sen pencereyi kıracaksın.
"Will you choose the wine?"
Çeviri:Şarabı sen mi seçeceksin?
"We will add milk to the coffee."
Çeviri:Biz kahveye süt ekleyeceğiz.
"The time will come when you will be sorry for it."
Çeviri:Bunun için üzüleceğin zaman gelecek.
"If it is old, it will break."
Çeviri:Eğer o eskiyse, kırılacak.
"I know that he will choose me."
Çeviri:Ben onun beni seçeceğini biliyorum.
"We will be here tomorrow."
Çeviri:Biz yarın burada olacağız.
"Which woman will he choose?"
Çeviri:O, hangi kadını seçecek?
"She will break the record."
Çeviri:O, rekoru kıracak.
"I will come to the party tonight."
Çeviri:Ben bu gece partiye geleceğim.
"We will not change our names."
Çeviri:Biz isimlerimizi değiştirmeyeceğiz.
"They will be doctors."
Çeviri:Onlar doktor olacaklar.
"Ben o zaman onları buraya ekleyeceğim."
Çeviri:I will then add them here.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
"I will count to five."
Çeviri:Ben beşe kadar sayacağım.
"We will eat later."
Çeviri:Biz daha sonra yiyeceğiz.
"I will cook the chicken with a pan."
Çeviri:Ben tavuğu bir tavayla pişireceğim.
Will they cover the bed?
Anlamı: Onlar yatağı örtecekler mi?
"Tomorrow we will drink orange juice again."
Çeviri:Yarın biz yine portakal suyu içeceğiz.
"You will continue eating."
Çeviri:Sen yemeye devam edeceksin.
"He will call if he has a question."
Çeviri:Eğer bir sorusu varsa, arayacak.
"Yarın biz yine portakal suyu içeceğiz."
Çeviri:Tomorrow we will drink orange juice again.
"Who will count the stars?"
Çeviri:Kim yıldızları sayacak?
"Biz yarın balığı pişireceğiz."
Çeviri:We will cook the fish tomorrow.
"I will call the doctor."
Çeviri:Ben doktoru çağıracağım.
"Öğretmen sırayı örtecek."
Çeviri:The teacher will cover the desk.
"They will continue walking."
Çeviri:Onlar yürümeye devam edecekler.
"My aunt will eat fish tonight."
Çeviri:Benim teyzem bu gece balık yiyecek.
Eğer biz ona yardım etmezsek, problemler devam edecek.
Anlamı: The problems will continue if we do not help her.
"I will count on you."
Çeviri:Ben sana güveneceğim.
"We will not drink water from that bottle."
Çeviri:Biz o şişeden su içmeyeceğiz.
Will they cover the bed?
Anlamı: Onlar yatağı örtecekler mi?
--------------------------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------------------
"She will finish reading this letter."
Çeviri:O bu mektubu okumayı bitirecek.
"You will find the keys."
Çeviri:Siz anahtarları bulacaksınız.
"I will exercise every day."
Çeviri:Ben her gün egzersiz yapacağım.
"You will feel better."
Çeviri:Siz daha iyi hissedeceksiniz.
"She will fall down."
Çeviri:O aşağıya düşecek.
"My father will follow us."
Çeviri:Benim babam bizi takip edecek.
"I will get a basket for the apples."
Çeviri:Ben elmalar için bir sepet alacağım.
"They will finish eating."
Çeviri:Onlar yemeyi bitirecekler.
"Today I will exercise more than yesterday."
Çeviri:Bugün ben dünden daha fazla egzersiz yapacağım.
"I will find a job tomorrow."
Çeviri:Ben yarın bir iş bulacağım.
"I will get used to it."
Çeviri:Ben ona alışacağım.
We will follow you.
Anlamı: Biz sizi takip edeceğiz.
"I will feel tired."
Çeviri:Ben yorgun hissedeceğim.
"She will find her husband."
Çeviri:O, kocasını bulacak.
O senin ne hissettiğini hissetmeyecek.
Anlamı: He will not feel what you feel.
"Onlar çatıdan düşecek mi?"
Çeviri:Will they fall off the roof?
-----------------------------------------------------------------------------------------
"What exactly will happen?"
Çeviri:Tam olarak ne olacak?
"I will arrive Saturday."
Çeviri:Ben cumartesi varacağım.
"We will give her a skirt."
Çeviri:Biz ona bir etek vereceğiz.
"When will he go home?"
Çeviri:O ne zaman eve gidecek?
"I will introduce her to my family."
Çeviri:Ben onu benim ailemle tanıştıracağım.
They will have one hour.
Anlamı: Onların bir saati olacak.
"We will help my brother."
Çeviri:Biz benim erkek kardeşime yardım edeceğiz.
"Benim çocuklarım restorana arkadaşları olmadan gitmek zorunda olacaklar."
Çeviri:My children will have to go to the restaurant without their friends.
"Will you give me juice?"
Çeviri:Sen bana meyve suyu verecek misin?
I will give her the book tomorrow.
Anlamı: Ben ona kitabı yarın vereceğim.
"We will arrive in two hours."
Çeviri:Biz iki saat içinde varacağız.
"That will not help you."
Çeviri:O sana yardımcı olmayacak.
"My parents will introduce us."
Çeviri:Benim ebeveynlerim bizi tanıştıracak.
"Will you go with me?"
Çeviri:Benimle gidecek misin?
"When will it happen?"
Çeviri:O ne zaman olacak?
--------------------------------------------------------------------------------
"People will look at you."
Çeviri:İnsanlar sana bakacaklar.
"I will let my daughter go to Germany."
Çeviri:Ben kızımın Almanya'ya gitmesine izin vereceğim.
"We will not leave tomorrow."
Çeviri:Biz yarın ayrılmayacağız.
"I will make my bed."
Çeviri:Ben yatağımı yapacağı
"He will learn French."
Çeviri:O Fransızca öğrenecek.
"No one will know that I am your mother."
Çeviri:Hiç kimse benim senin annen olduğumu bilmeyecek.
"I will not lose my keys."
Çeviri:Ben anahtarlarımı kaybetmeyeceğim.
"Sen büyükannen için ne yapacaksın?"
Çeviri:What will you make for your grandmother?
"This way, you will not lose your keys."
Çeviri:Böylece sen anahtarlarını kaybetmeyeceksin.
"O, erkek arkadaşını terk edecek."
Çeviri:She will leave her boyfriend.
"You will know everything."
Çeviri:Sen her şeyi bileceksin.
"I will look into the bag."
Çeviri:Ben çantanın içine bakacağım.
"Will you let him go with his friends?"
Çeviri:Sen onun arkadaşlarıyla gitmesine izin verecek misin?
"We will look at the dresses."
Çeviri:Biz elbiselere bakacağız.
"I will lose my job."
Çeviri:Ben işimi kaybedeceğim.
"Ben onu sana bırakacağım."
Çeviri:I will leave it to you.
------------------------------------------------------------------------------
"What will you offer me?"
Çeviri:Sen bana ne teklif edeceksin?
"The teacher will present it."
Çeviri:Öğretmen onu sunacak.
"We will receive a letter."
Çeviri:Biz bir mektup alacağız.
"Tonight we will read the story together."
Çeviri:Bu gece biz hikayeyi birlikte okuyacağız.
"Who will pay this time?"
Çeviri:Bu sefer kim ödeyecek?
"I will miss you."
Çeviri:Ben seni özleyeceğim.
"I think it will rain today."
Çeviri:Bence bugün yağmur yağacak.
"Ben bilgiyi nasıl alacağım?"
Çeviri:How will I receive the information?
"You will miss the train."
Çeviri:Siz treni kaçıracaksınız.
"O, yağmur yağacak mı diye sorar."
Çeviri:He asks if it will rain.
We will offer flowers to the ladies every day.
Anlamı: Biz hanımefendilere her gün çiçek sunacağız.
"They will present two different ideas."
Çeviri:Onlar iki farklı düşünce sunacaklar.
"I will read the newspaper."
Çeviri:Ben gazeteyi okuyacağım.
"He will offer us water."
Çeviri:O bize su ikram edecek.
"When will I receive my order?"
Çeviri:Ben ne zaman siparişimi teslim alacağım?
"I will pay attention to her."
Çeviri:Ben ona dikkat edeceğim.
"Asla yağmur yağmayacak."
Çeviri:It will never rain.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
"We will return."
Çeviri:Biz geri döneceğiz.
"I will say this to the teacher."
Çeviri:Ben bunu öğretmene diyeceğim.
"We will see the hotel tomorrow."
Çeviri:Biz oteli yarın göreceğiz.
"They will recover."
Çeviri:Onlar iyileşecekler.
"Will you sell your house to him?"
Çeviri:Siz evinizi ona satacak mısınız?
"This will reduce its value."
Çeviri:Bu onun değerini azaltacak.
"You will remember me."
Çeviri:Sen beni hatırlayacaksın.
"He will return from work at seven."
Çeviri:O, işten yedide dönecek.
"My friends will not see me eat their food."
Çeviri:Benim arkadaşlarım benim yemeklerini yediğimi görmeyecekler.
"We will sell the shoes."
Çeviri:Biz ayakkabıları satacağız.
"Your mother will always remember that day."
Çeviri:Senin annen hep o günü hatırlayacak.
"They will reduce the load."
Çeviri:Onlar yükü azaltacaklar."I will recover."
Çeviri:Ben iyileşeceğim.
"I am afraid of what the teacher will say."
Çeviri:Öğretmenin diyeceklerinden korkuyorum.
"I will not see you until that time."
Çeviri:Ben seni o zamana kadar görmeyeceğim.
"My brother will recover in two months."
Çeviri:Benim ağabeyim iki ay içinde iyileşecek.
"He will return from work at seven."
Çeviri:O, işten yedide dönecek.
"Bu herhangi bir sorunu azaltmaya yardım edecek."
Çeviri:This will help to reduce any problem.
------------------------------------------------------------------------
"I will start walking."
Çeviri:Ben yürümeye başlayacağım.
"It will take too much time."
Çeviri:Çok fazla zaman alacak.
"I will show him my car."
Çeviri:Ben ona otomobilimi göstereceğim.
"I will stay at home tonight."
Çeviri:Ben bu gece evde kalacağım.
"This box will serve as a chair."
Çeviri:Bu kutu bir sandalye olarak iş görecek.
"They will sleep in the same bed."
Çeviri:Onlar aynı yatakta uyuyacaklar.
"We will swim next Thursday."
Çeviri:Biz gelecek perşembe yüzeceğiz.
"For now, we will start with one."
Çeviri:Şimdilik biz bir taneyle başlayacağız.
"Ben senin annen için fotoğraf çekeceğim."
Çeviri:I will take pictures for your mother.
"I think he will stay."
Çeviri:Bence o kalacak.
"Onlar şarap ve bira servis edecekler."
Çeviri:They will serve wine and beer.
"She will show us her house."
Çeviri:O bize evini gösterecek.
"Ben uyuyacağım."
Çeviri:I will sleep.
"You will swim next year."
Çeviri:Sen gelecek sene yüzeceksin.
"They will stay here."
Çeviri:Onlar burada kalacaklar.
That is why I will swim now.
Anlamı: Ben bu yüzden şimdi yüzeceğim.
"I will go to sleep."
Çeviri:Ben uyuyacağım.
"I will serve the food."
Çeviri:Ben yemeği servis edeceğim.
"I have to know when the music will start."
Çeviri:Ben müziğin ne zaman başlayacağını bilmeliyim.
"I will take part."
Çeviri:Ben katılacağım.
-----------------------------------------------------------------------------
-----------------------------------------------------------------------------
"She will try again."
Çeviri:O tekrar deneyecek.
"The doctor said that she will walk again."
Çeviri:Doktor onun tekrar yürüyeceğini söyledi.
"So we will watch TV."
Çeviri:Öyleyse biz televizyon izleyeceğiz.
"They will use old cars."
Çeviri:Onlar eski otomobiller kullanacaklar.
They will not touch you.
Anlamı: Onlar sana dokunmayacaklar.
"I will want more tea."
Çeviri:Ben daha fazla çay isteyeceğim.
"We will think about you."
Çeviri:Biz sizi düşüneceğiz.
"Onlar onu bize karşı kullanacaklar."
Çeviri:They will use that against us.
"She will think that I am not here."
Çeviri:O benim burada olmadığımı düşünecek.
"I will not watch this channel."
Çeviri:Ben bu kanalı izlemeyeceğim.
"The dog will not touch the food."
Çeviri:Köpek yiyeceğe dokunmayacak.
"I will walk with you."
Çeviri:Ben seninle yürüyeceğim.
"After lunch they will want coffee."
Çeviri:Öğle yemeğinden sonra onlar kahve isteyecekler.
"Do you think he will miss it?"
Çeviri:Sence o onu özleyecek mi?
"They will try to swim in the sea."
Çeviri:Onlar denizde yüzmeyi deneyecekler.
"He will walk in the park this afternoon."
Çeviri:O, bugün öğleden sonra parkta yürüyecek.
"Onlar sana dokunmayacaklar."
Çeviri:They will not touch you.
--------------------------------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------------------------
"I will access the library from my computer."
Çeviri:Ben kütüphaneye bilgisayarımdan erişeceğim.
"I will write your name on the paper."
Çeviri:Ben senin adını kağıda yazacağım.
"How will I access the information?"
Çeviri:Ben nasıl bilgiye erişeceğim?
"He will write a book."
Çeviri:O bir kitap yazacak.
"Today we will have to write without a pen."
Çeviri:Bugün biz kalemsiz yazmak zorunda kalacağız.
"I will access his profile here."
Çeviri:Ben onun profiline buradan erişeceğim.
"Ben senin adını kağıda yazacağım."
Çeviri:I will write your name on the paper.
"They will register for school next month."
Çeviri:Onlar gelecek ay okula kaydolacaklar.
"He will register for the cooking class."
Çeviri:O, yemek pişirme kursuna kaydolacak.
"Siz bu hizmeti ilk kullandığınızda, kaydolmak zorunda olacaksınız."
Çeviri:The first time you use this service you will have to register.