29 Mart 2019 Cuma

İngilizce Edatlar "Prepositions" ve Kullanım Örnekleri


"The spider is on the apple."

Çeviri:Örümcek elmanın üstünde.

"O, adamla kadının arasında."

Çeviri:He is between the man and the woman.

"Süt peynirin yanında."

Çeviri:The milk is by the cheese.

"O, adamla kadının arasında."

Çeviri:He is between the man and the woman.

"I am at dinner."

Çeviri:Ben akşam yemeğindeyim.

"Where are you from?"

Çeviri:Nerelisiniz?

"I am from Canada."

Çeviri:Ben Kanadalıyım.

"I am at dinner."

Çeviri:Ben akşam yemeğindeyim.

"He walks on water."

Çeviri:O suyun üzerinde yürür.

"Kızların ayakkabıları siyahtır."

Çeviri:The shoes of the girls are black.

"Ben senin şapkanı elbiselerin arasında görüyorum."

Çeviri:I see your hat between the dresses.

"Kitap gazetenin yanında."

Çeviri:The book is by the newspaper.

"I am at dinner."

Çeviri:Ben akşam yemeğindeyim.
"The strawberry is in the sugar."
Çeviri:Çilek şekerin içinde.

"The books are from the boys."

Çeviri:Kitaplar oğlanlardan.

"The book is by the newspaper."

Çeviri:Kitap gazetenin yanında.

"We write on the books."

Çeviri:Biz kitapların üzerine yazarız.

"We write on the books."

Çeviri:Biz kitapların üzerine yazarız.

"They are at lunch."

Çeviri:Onlar öğle yemeğindeler.

"The dog eats between the cats."

Çeviri:Köpek kedilerin arasında yer.

"I swim in milk."

Çeviri:Sütte yüzerim.

"You are not with us!"

Çeviri:Bizimle değilsin!

"Çocuklar şekersiz sütü seviyorlar."

Çeviri:The children love the milk without sugar.

"To Italy!"

Çeviri:İtalya'ya!

"Ben ayakkabısız yürürüm."

Çeviri:I walk without shoes.

"He swims like a fish."

Çeviri:O balık gibi yüzer.

"I eat meat, except for beef."

Çeviri:Ben dana eti hariç et yerim.

"I want her near me."

Çeviri:Ben onu yakınımda istiyorum.

"Onlar ona karşılar."

Çeviri:They are against him.

"I eat meat, except for beef."

Çeviri:Ben dana eti hariç et yerim.

"The menu is over the plate."

Çeviri:Menü tabağın üzerindedir.

"Köpek kediye doğru gider."

Çeviri:The dog goes towards the cat.

"He is with us or against us."

Çeviri:O bizimledir ya da bize karşıdır.

"The dog walks near the horse."

Çeviri:Köpek atın yakınında yürür.

"The cat walks over my skirt."

Çeviri:Kedi eteğimin üzerinden geçer.

"They are against him."

Çeviri:Onlar ona karşılar.

"They play with the cat."

Çeviri:Onlar kedi ile oynarlar.

"Not for me, thank you."

Çeviri:Benim için değil, teşekkür ederim.

"Ben yazarken sen okursun."

Çeviri:You read as I write.

"I am like you."

Çeviri:Ben sizin gibiyim.

"The spider is behind the cheese."

Çeviri:Örümcek peynirin arkasındadır.

"The spider is under your hat."

Çeviri:Örümcek sizin şapkanızın altında.

"Kadın kaplumbağaların arasında yüzer."

Çeviri:The woman swims among the turtles.

"Go out and play."

Çeviri:Dışarı çıkın ve oynayın!

"The cat walks over my skirt."

Çeviri:Kedi eteğimin üzerinden geçer.

"Ona doğru yürü!"

Çeviri:Walk towards him!

"I eat fruit, except for apples."

Çeviri:Ben meyve yerim, elma hariç.

"I want her near me."

Çeviri:Ben onu yakınımda istiyorum.

"O ona doğru yürür."

Çeviri:She walks towards him.

"Biz ona karşı değiliz."

Çeviri:We are not against it.

"Except for the shoes"

Çeviri:Ayakkabılar hariç

"They are against him."

Çeviri:Onlar ona karşılar.

"The dog walks near the horse."

Çeviri:Köpek atın yakınında yürür.

"Kedi köpeklerin arasında uyur."

Çeviri:The cat sleeps among the dogs.

"What is the book about?"

Çeviri:Kitap ne hakkındadır?

"He drinks tea after breakfast."

Çeviri:Kahvaltıdan sonra çay içer.

"Kitaplar kadınlardan."

Çeviri:The books are from the women.

"Örümcek elmanın üstünde."

Çeviri:The spider is on the apple.

"I eat meat, but not the meat in the menu."

Çeviri:Ben et yerim, ama menüdeki eti değil.

"He is behind me."

Çeviri:O benim arkamdadır.

"The tomato is for the soup."

Çeviri:Domates çorba içindir.

"I walk without shoes."
Çeviri:Ben ayakkabısız yürürüm.

"Akşam yemeği sırasında değil"

Çeviri:Not during dinner

"What is the book about?"

Çeviri:Kitap ne hakkındadır?

"Ben öğün boyunca okurum."

Çeviri:I read during the meal.

"Akşam yemeği sırasında değil"

Çeviri:Not during dinner

"She reads after lunch."

Çeviri:O öğle yemeğinden sonra okur.

"I read during the meal."

Çeviri:Ben öğün boyunca okurum.

"Kadın kaplumbağaların arasında yüzer."

Çeviri:The woman swims among the turtles.

"Take off your coat!"

Çeviri:Ceketini çıkar!

"Is it under the elephant?"

Çeviri:Filin altında mı?

"The woman goes out."

Çeviri:Kadın dışarı çıkar.

"The spider is behind the cheese."

Çeviri:Örümcek peynirin arkasındadır.

"Is it under the elephant?"

Çeviri:Filin altında mı?

"Elbiseler ceketlerin arkasında."

Çeviri:The dresses are behind the coats.

"Not during dinner"

Çeviri:Akşam yemeği sırasında değil

"The spider is under your hat."

Çeviri:Örümcek sizin şapkanızın altında.

"Biz yürürken yeriz."

Çeviri:We eat as we walk.

"He loves you as you love your dog."

Çeviri:O seni senin köpeğini sevdiğin gibi sever.

"They play with the cat."

Çeviri:Onlar kedi ile oynarlar.

"You read as I write."

Çeviri:Ben yazarken sen okursun.

"He swims like a fish."

Çeviri:O balık gibi yüzer.

"Ben peynirsiz makarna istiyorum."

Çeviri:I want pasta without cheese.



Edat

İpuçları ve notlar

AT= "Zaman" için saatlerle birlikte kullanılır (at 3 o'clock, at dinnertime, at sunset, at noon etc.) "Yer" için kullanılırken böyle belirsiz yerleri tarif etmek istediğinde kullan örn "I live AT the 5th street in Tampa Bay" veya yerini bildirirken "I am at the bus stop/at the bus station/at the store/at the airport." gibi.
IN= -ZAMAN için günün üç bölümü için kullan örn "I work IN the mornings but not IN the evenings or afternoons". -Aylardan bahsederken kullanmalısın örn "She is planning to get a present for her boyfriend because his birthday is IN March." -Mevsimlerle kullan örn "We're heading out to California IN Spring/Summer..." -Yıllarla kullan örn "Einstein was born IN 1879." -Yüzyıllarla birlikte kullanılabilir örn "The Victorian era was a period IN the 19th century." YER olarak "içinde" demek örnekler: "The principle is IN the classroom", "My friend is IN Germany at the moment (ülkeler, kıtalar, şehirler olabilir)", "She is IN trouble (durum belirtirken)", "I'm IN the car/taxi (araba-taksi için kullanılır)".
ON= ZAMAN olarak kullandığında "günler, günlerin sabah, öğle ve akşam vakitleri, tarih belirttiğinde, bayram gününü belirtirken" kullan. Örnekler: "In this country nobody works ON Sundays" "ON Friday morning I had to go out to see my doctor" "Republic Day in Turkey is celebrated ON 29th of October" "ON New Year's Eve we went to a night club in town." YER için biliyorsun üstünde demek on, bir de sağda-solda derken bir kalıp vardır (the building is on your right/on your left gibi), bir şeye binmiş olabilirsin "I'm ON the train coming to New York" gibi bir de telefondayım demek için de "I'm ON the phone" kalıbını diyebilirsin".

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

En Çok Okunanlar

Present Perfect Tense Yakın zaman kullanımı (Yakın Geçmiş Zaman)

"He has wanted to swim." Çeviri: O yüzmek istedi. "Have you been to the US?" Çeviri: ABD'de bulundun mu ? "My s...